Romantik İlişkiler ve Şemaların Etkileri

Aşk, bütün insanların tatmak istediği ve yaşamları boyunca arayıp durdukları bir duygudur. Çünkü insan olarak hepimiz birini sevmeyi ve biri tarafından duygusal olarak sevilmeyi arzuluyoruz. Bu yüzden aşk bizim en önemli ihtiyaçlarımızdan biri haline dönüşüyor ve herkese farklı anlamlar ifade ediyor. Örneğin Freud’a göre aşk cinselliğin yüceltilmesi ve Tennov’a göre bilişsel etkinliği devre dışı bırakan, geçici bağımlılık ve sevilen kişiye yönelik bedenin verdiği duyarlı bir tepkidir.  (H Atak, N Taştan 2012)

     Romantik ilişkilerimizde sürekli olarak belli davranışlarda ve tepkilerde bulunabiliyoruz. Bu davranışları ne kadar değiştirmek istersek isteyelim değiştiremeyip tekrar aynı şekilde davranabiliyoruz. Peki bu davranışlarımız ve tepkilerimiz nelerden kaynaklanıyor? Bu süregelen ve değiştiremediğimiz davranışlarımız bizim şemalarımızdan kaynaklanıyor. Peki nedir bu şema?

  Doğduğumuzda elimizde dünyaya dair hiçbir bilgi yoktur. Elde ettiğimiz bilgileri yaşadığımız olaylar sonrasında biriktirerek öğreniriz. Yani şemalarımız, bireyin çocukluk dönemindeki yaşantılarıyla oluşmaktadır. Aynı zamanda kişinin kendisini, çevresini ve dünyayı anlamlandırmasını sağlayan bilişsel işlemlerdir. Sahip olduğumuz şemalar her ne kadar olumsuz olursa olsun bu şemaların farkında olsak bile istemeden de olsa davranışlarımızla bu şemaları devam ettirebilmekteyiz. Young’a göre bu şemalar erken dönem uyum bozucu şemalardır. Yani burada işlevsel olmayan davranışlarımız sahip olduğumuz şemalar sayesinde gerçekleşmektedir.

  Erken dönem uyum bozucu şemalar, bireyin çocukluk dönemindeki ve anne, baba veya bakıcı ile ilişkilerindeki olumsuz deneyimlerin bireyin çocukluğu ve ergenliği boyunca tekrar edilmesiyle oluşur. Bu şemalar kişinin kendisini ve dünyayı nasıl gördüğünü belirlemektedir. Birey şemasını oluşturan deneyimlere ne kadar fazla maruz kalırsa sonraki yaşamlarında da şemanın etkisi artmaktadır.

Şemalarımız nelerden oluşur?

  Şemalarımız bedensel duyumlarımız, anılarımız, duygularımız ve düşüncelerimizin birleşiminden oluşmaktadır. Bu bileşenleri terk edilme şeması üzerinden ele alırsak şunları söyleyebiliriz: bağlandığımız kişiler tarafından terk edilmekle ilgili yoğun endişe yaşayabiliriz. ‘Sevdiğim insan nasıl olsa beni terk edecek’ şeklinde düşünürüz. Sevdiğiniz kişiler tarafından terkedilme hikayeniz olabilir. Ve terk edildiğiniz zaman vücudunuzun belli bölgelerinde ağrılar meydana gelebilir.

Şema Alanları ve Şemalar

  Uygun şekilde giderilemeyen belirli ihtiyaçlar, belirli bir şema alanı oluşturmaktadır. Young 18 tane şema ve 5 şema alanı tanımlamıştır.

 Birinci alan kopukluk ve reddedilmişlik alanıdır. Bu alandaki şemalar; terk edilme/istikrarsızlık, güvensizlik/suistimal edilme, duygusal yoksunluk, kusurluluk/utanç ve sosyal izolasyon/yabancılaşmadır. Bu şemalara sahip bireyler partnerleri tarafından terk edileceği veya partnerleri tarafından aldatılacağı inancında olabilirler. Aynı zamanda partnerleri tarafından sevgi ve anlayış gibi duyguların karşılanmayacağını düşünebilirler. Birey kendini kusurlu ve sevilmeyen bir kişi olarak düşünebilir. Bu da ilişkilerde problemlere sebep olmaktadır.

  İkinci alan; zedelenmiş otonomi ve kendini ortaya koyma alanıdır. Bu alandaki şemalar; bağımlılık/yetersizlik, tehditler karşısında dayanıksızlık, iç içe geçme/gelişmemiş benlik ve başarısızlıktır. Kişi partnerine karşı aşırı bağımlılık gösterebilir. Bu da karşısındaki kişiyi sıkabilir yani ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebilir. Birey herhangi bir konuda başarısız ve beceriksiz olduğunu düşünebilir veya başına herhangi bir şey geleceğini düşünebilir. Bu da karşısındaki kişiyi sürekli destekleyen bir konuma sokar ve romantik ilişkiyi zedeler.

  Üçüncü alan; zedelenmiş sınırlar alanıdır. Bu alandaki şemalar; hak görme/ büyüklenmecilik ve yetersiz özdenetimdir. Kişi partnerinden üstün olduğunu düşünür. Partnerinin duygularını ve gereksinimlerini göz ardı eder ve partnerini kontrol etme eğiliminde olabilir.

    Dördüncü alan ise diğeri yönelimlilik alanıdır. Bu alandaki şemalar; boyun eğicilik, kendini feda ve onay arayıcılıktır. Birey eğer bu şemalara sahipse partnerine karşı kendini istediği gibi ifade edemez. Terk edilmekten ve partnerinin tepkisinden korktuğu için kendi kararlarını ve isteklerini bastırır ve kontrolü partnerine bırakır. Aynı zamanda kişi çocukluğundan itibaren koşullu sevgi ve kabul gördüğü için bunu romantik ilişkilerinde de devam ettirir. Ayrıca birey ilişkide partneri tarafından onaylanmaya ve kabul görmeye ihtiyaç duyabilir.

    Beşinci ve son alanımız aşırı tetikte olma ve bastırılmışlık alanıdır. Buradaki şemalar; karamsarlık/kötümserlik, duyuları bastırma, yüksek standartlar/aşırı eleştiricilik ve cezalandırıcılıktır. Birey olumsuzluğa odaklandığı için güzel giden romantik ilişkisinin bozulacağı düşüncesine ve beklentisine kapılabilir. Çünkü bireyde çocukluğundan beri var olan bireye öğretilmiş mükemmel olma ve kurallara uygun davranması beklenilen davranışlar bireyin hayatında ve ilişkilerinde bu tür davranmasına yol açmaktadır. Bireylerdeki bu mükemmel olma algısı onları ilişkilerinde partnerlerine karşı aşırı titiz davranmaya ve eleştirel olmaya itmektedir. Aynı zamanda birey kendini ve partnerini örneğin yapılan bir hata karşısında cezalandırma ihtiyacı hissedebilir ve öfkeli tutumlar sergileyebilir.

Referans

Atak, H., & Taştan, N. (2012). Romantik ilişkiler ve aşk. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(4), 520-546.

Toroslu, B. (2020). Erken dönem uyum bozucu şemalar ile romantik ilişki ve partner odaklı obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide mükemmeliyetçilik ve belirsizliğe tahammülsüzlüğün aracı rolü (Master’s thesis, Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).

Yazar

Ayşenur Yılmaz

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: