ROMANTİK İLİŞKİLERDE ALDATMA

Aldatma ve aldatılma konusunda herkesin bir fikri ve pek çok şehir efsanesi vardır. Neden aldatır ya da aldatılırız, bunu önlemek mümkün müdür, aldatma ne demektir? Ne zaman aldatma, “aldatma” olarak değerlendirilir? Kimler aldatır? Kimler aldatılır? İlişkilerde sürekli 3. kişi olma durumu, gibi soruların cevabını sizler de merak ediyorsanız mutlaka bu yazıya bir göz atmalısınız.

Peki aldatma ve aldatmanın türleri nelerdir?

Bu aşamada yazımıza sadakatsizlik terimi eklenecektir çünkü sadakatsizlik aldatmayı doğurur. Sadakatsizlik olarak adlandırdığımız kelime aslında partnerler arasındaki anlaşma ve güvenin, duygusal ya da cinsel ilişkiye üçüncü bir kişinin dâhil olmasıyla romantik ilişkilerinin sekteye uğraması demektir. Yani ilişkinin geleceğinin, beklentilerinin ve ilişkinin kurallarının çiğnenmesi anlamına gelir. Aldatma sadakatsizlik sonucunda oluşur.

Bir romantik ilişkiyi zora sokan sebeplerden biri aldatma ya da aldatılma davranışıdır. Araştırmalara göre birinci sebep anlaşamamaksa ikincisi aldatma ve aldatılma davranışında kaynaklanmaktadır. Yani bir romantik ilişkiyi bitiren en önemli etkenlerden biri aldatma ve aldatılma davranışıdır fakat bu her romantik ilişkinin sonlanarak biteceği anlamına gelmez. Çok sık sık gerçekleşmese de çiftler psikolojik destek aldıklarında ilişkilerini kurtarabilirler ve ilişkilerini daha doyumlu hale getirebilirler.

İnsanlar sizce neden dışarıdan bakıldığında kötü bir izlenim yaratacak olan bu eylemi gerçekleştirirler?

Bu aşamada hem kadınları hem erkekleri ele alacağız. İlk önce erkeklerle başlayalım isterseniz. Erkeklerin aldatmasındaki başlıca neden toplum yapımızdan kaynaklanmaktır. Ataerkil bir toplumda yetişen erkek çocuğuna çocukluktan itibaren kızlarla ilişki kurmaları önerilir fakat bu kızlar için tam tersi bir durumdan ibarettir. Kızların erkek arkadaş edinmesi kınanan bir durumken erkekler için bu tam tersi bir durumdur. Erkekler çocukluktan itibaren bu yüzden çok rahat yetişirler ve bunu bir güç olarak algılarlar. Bu tarz erkekler evlendikten sonra güçlerini tek bir kadınla sınırlandırmak istemezler. Bu yüzden başka kadınlarla da beraber olmak onlar için yanlış bir davranış olarak sayılmaz. Bunun sebebi de küçük yaştan itibaren bilinçaltlarına bu şekilde empoze edilmiş olmalarından kaynaklıdır. Diğer bir neden ise aldatma eyleminin aile yapılarına zarar verecek bir davranış olduklarını düşünmediklerinden kaynaklanmaktadır. Bu da yine ataerkil bir toplumda yetiştirilmelerinden kaynaklıdır. Başka bir neden işe biyolojik yapılarıdır.  Sahip oldukları hormonlar onları aldatma davranışına iten farklı bir unsurdur. Evliliklerinde istedikleri heyecanı ya da cinselliği elde edemeyince herhangi bir duygusal bağ kurmadan da cinsel birliktelik yaşayabilirler. Bu durum kadınlar için tam tersinden ibarettir. Erkekler sadece yeni bir heyecan için birliktelik sağlayabilirken kadınlar duygusal bir bağ ilgi ve sevgi istemektedir. Bir kadının aldatmasındaki en önemli sebeplerden biri de budur. İlişkisinde yeterli sevgi, ilgi ve aşkı göremeyen bir kadın başka bir erkekle birliktelik sağlayabilmektedir. Fakat size şöyle bir istatistik ve yeni bir araştırmadan da söz etmek isterim;

Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre 200 evli aldatan erkek ve aldatmayan erkek ile çarpıcı sonuçlara ulaşmışlardır. Erkeklerin son zamanlarda aldatmalarının en büyük nedeninin cinsel tatminsizlik değil, duygusal tatminsizlik olduğu sonucuna varılmış. Bu verilere göre %8’lik bir kısmın cinsel tatminsizlik yüzünden, %48’lik kısmın ise duygusal tatminsizlik yüzünden aldattığı öğrenilmiş. Nereden çıktı bu duygusal tatminsizlik peki?  Duygusal tatminsizliğin tek kaynağı gündelik hayat içerisinde var olan tempodan kaynaklı eşlerin birbirlerine yeteri kadar vakit ayıramamalarından kaynaklanıyor. Duygusal tatminsizlik her sorundan daha tehlikeli olabilir çünkü insanlar dertlerini anlattıkları insanları kendilerine yakın görürler. Fakat bu araştırma sonuçlarına göre eşler artık cinsiyet fark etmeksizin, bu teknoloji çağında ve günlük yaşantının koşuşturması sonucunda birbirlerine yeterli zamanı ve ilgiyi gösterememektedir. Bu da günümüzde aldatma ve aldatılma davranışını artırmaktadır.

 Ne yaparsanız aldatılmazsınız ya da ne yaparsak aldatmayız, aldatılmayız?

Bu sorunun cevabına henüz ulaşılamadı.  Aldatmanın insanlara göre birçok nedeni vardır ama net olarak aldatmanın nedeni şudur diyemiyoruz. Fakat şunu biliyoruz ki aldatma davranışı kadın sergilediğinde ayrılma oranı %17’lik bir dilimdeyken, erkek aldattığında %10’luk bir dilimde kalmaktadır. Sebebi ise en başta da dediğim gibi ataerkil bir toplum yapısından gelmektedir…

SONUÇ

Sonuç olarak aldatma her iki taraflı da gerçekleşmektedir. Günümüz çağında ve toplumunda günlük yaşantının koşuşturması, yoğunluğu ve birbirlerini ihmal etmeleri partnerleri aldatma davranışına sevk ediyor.  Nedeni ne olursa olsun, cinsiyet fark etmeksizin aldatma davranışı aldatılan kişide büyük bir travmaya ve beyninde ise ölüm acısıyla eş değer bir acıyla baş başa bırakıyor.  Aldatmak artık sadece partnerleri değil ağımızın en büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Duyulan bir aldatma eyleminin toplumda yanlış tepkiler bulması ile farklı şekilde yeni gelen çağa örnek olması gibi bir durumda söz konusu olabilir. Aldatma meşrulaştırılmamalı ve bir kazananının olmadığı bir durumdur. Aldatma söz konusu olduğunda herkes kaybeder. Onarılamayan yıkımlara dahi yol açabilir.

 KAYNAKÇA

*Şule Öncü / Yatıyorum bir şey diyor musun?

*Zehirli İlişkiler/Ani Eryorulmaz*

*İlişki Denklemi/Murat Dokur

*Sadakatsizlik ve aldatma/ Psk İlkten Çetin

*Afifi, W., Falato, W. ve Weiser, J. (2001). Identity concerns following a severe relational transgression: The role of discovery method for the relational outcomes of infidelity. Journal of Social and Personal Relationships, 18(2), 291-308.

*Atak, H. ve Taştan, N. (2012). Romantik İlişkiler ve Aşk. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 4(4), 520-546.

 *Bülbül, Ş. ve Giray, S. (2011). Sosyodemografik Özellikler ile Mutluluk Algısı Arasındaki İlişki Yapısının İncelenmesi. Ege Akademik Bakış(11), 113-123.